30 Mart 2015 Pazartesi

13. BURSA KİTAP Ve EĞİTİM FUARI (Tüyap )

   14-22 Mart!.
 Tüm sene bu tarihleri sayıkladım diyebilirim. Listeler yaptım ve birilerinin! başının etindeki lezzeti tattım...  

Bu sene durdum durdum ve tam da fuar öncesi işe girdim. (Evet orijinal, hakiki ev kızı modundan çıkıp iş hayatına atıldım :P ) Oysa fuar için ne hayallerim vardı. Hafta içi, ilk günler gidecek sona kalmayacaktım. Bu sayede istediğim kitabı da almış olacaktım. (Daha ne alacaksam :v ) Ama ne oldu? Tabi ki geçen yıl gibi yine son güne kaldım. ( Koca bir alkış.) Son günde de ne zorluklarla gittim. Pazar günü de çalışmak zorundaydım (Amanın ne gizemli bir iş O.o) ve ben birkaç saatcik zar zor izin koparabildim. Neyse karamsar havamı bir kenara bırakıp neticeye bakayım. 
Gittim ve gözünün yaşına bakmadan, aylar öncesinden biriktirmeye başladığım paramı hunharca harcadım. (Çocukluğumdan beri ilk kez kumbara tuttum. :P çok eğlenceliydi eheh Hele açılış anı merkez bankasını sollardı. Havai fişekler, ışık gösterileri.. vs.. vs.. vs.. :V  ) 

Tüm istediklerimi tabi ki alamadım. >_<  Bizim sokaklar birazcık dar. Tır falan yanaşamaz diye gözüm yemedi. :/ Yinede bazılarına göre bir çuval dolusu kitapla sokaklarda görülmüş olabilirim.
 Eve mutlu ve ağzım kulaklarımda döndüm ya o yeter ^^ 
Tüm yayın evlerine uğrayamadım :/ ama uğradıklarımdan da eli boş çıkmadım. *_* Aldıklarıma geçmeden önce indirimlerden (indiremeyenlerden) bahsetmek gerekirse; Pegasus için çok hevesliydim. Uzun zamandır Aşk Tüm Zamanların İçinden Geçer serisinin peşindeyim. Dedim belki bu kez, hazır kumbaramda doluyken alırım ama yok anacım. İndirim olsa da fuar öncesi tüm internet sitelerini elek etmiş bendenize yeterli gelmedi. Okuoku'da 50 tl ye alabilecekken orada 58 vermek ve teee Bursa'nın öteki ucundan, önce işe oradan da eve sürüklemek yemedi. Kargocu abiler beni özlemişti zaten ^^ Neyse indiremeyenler dedim ama Pegasusla sınırlı kalcam sanırım. Bir tek o dokunmuş bana. :P

Martı Yayınlarının görevlileri ve indirimleri süperdi. Bir daldım ve baktım şu meşhur çuvalımı tutuşturmuşlar elime :D 
Ne mi aldım? Bende var olan Çöküş ve Yükseliş'in başlangıç kitaplarını ve ilkini Kütüphanemden Kitap Manzaraları'nın yollamış olduğu Sherlock'un renkli diğer iki kitabını aldım. 

Böylece serilerim tamamlanmış ve bende çuvalımla fuar alanında belirmiş oldum.


 (Martı Yayınlarından başka bir şey daha aldım ama söyleyemem o sır. :D Birileri! meraktan çatlıyor! kıh kıh kıh :D ^^ ) Unutmadan eklemek istediğim bir şey var. 2 Nolu salondaki Martı Yayınları görevlisi arkadaşlara Hayat Yayınlarını sormuştuk ve yerini tarif edip, bizden arkadaşlarına selam götürmemizi istemişlerdi. Şey, utanarak söylüyorum ki biz standı bulamadık >_< sory arkadaşlar. Selamınızı iletemedim :(

Sonraki durağım GO! Kitaptı. Öyle harika dizilmişlerdi ki.. *_* Bende dayanamadım ve merak ettiğim üç kitabı birden alıverdim. Tanesi 10 tl den. ( Poster de verdiler *_* :D Harika görünüyorlar ) Kapak tasarımlarına öldüm. Mıknatısları desen harika ve inanılmaz uygun fiyata. Kitapların indirimsiz etiket fiyatı da gayet makul. Sevdim seni GO!. Sırada diğer kitapların var ^^

Nemesis Kitap'tan geçerken şöyle bir göz ucuyla bakam dedim ve Christine Bell görünce tabi ki dayanamadım. Aslında dayanamadığım çok şey vardı ama iki taneyle yetinip uslu durdum (: Sürpriz Balayı'yı okumuştum ama arşivimde de olsun istedim. Ve Kiralık Sevgili ise ilk fırsatta elimde ve okunuyor olacak. *_*

Derken bedevinin yolu fuarda Aspendos'a düşer.. Merak ettiğim kitaplar ve kalmadığı için alamadığım ilk kitaplar, tamamlayamadığım seriler.. Mutluluğum azıcık dertli ama fena değil.  ^^

İndirimi benlik olmayan Epsilon'dan almak istediğim Sabrina'mı gittim tee Eğitim Fuarı salonunda bir kırtasiyede buldum :D ehehe hemde ucuzdan biraz pahallı. Yatağımdaki Serserim'de geldiğine göre sevdiğim yazarın sevdiğim serisine devam edebilirimmm *_* yabadabaduuu... (:


İşte böyle çok beklenen ama çabuk biten bir fuardı. Sonundaki mutluluğumla yetiniyorum. Şimdi, internetteki her kitap satan sitede yüklü sepetlerim sıraya girmiş maaş almamı bekliyor. E bir yerden başlamak lazım değil mi ama :D 
12. Bursa Kitap ve Eğitim Fuarı yazım için Tık! Tık!
Herkese Mutlu Günlerr.. ^^ 

16 Mart 2015 Pazartesi

AŞKA DÜŞÜNCE - MARIE FORCE (The McCarthys of Gansett Island 2)

"Onu çok seviyorum."
"Fakat ona aşık mısın?"
"Evet," diye fısıldadı yüzünü silerek. O akşam kapıdan çıktığı anda Janey'nin son şüpheleri de kaybolmuştu. "Hem de çok."
Orjinal Adı : Fool For Love
Yazar : Marie Force
Sayfa : 304
Yayın evi : Novella Yayınları
Çeviri : Nilgün Birgül
Tür : Günümüz Aşk
Seri Sıralaması : 
1 - Bir Aşk Çarpıntısı 
2 - Aşka Düşünce 
3 - Aşka Son Bir Şans
4 - Aşka Tutunan Kalpler
*****
Joe, en yakın arkadaşının kardeşine yıllardır delicesine aşık bir feribot kaptanıdır. Ana karaya yaptığı o seferinde feribotta Janey'de vardır. Onun nişanlısı David'e yıl dönümü sürprizi yapmak için yanına gittiği ve Boston da David ile olması fikri Joe ya tüm gününü zehir eder. Verdiği kısacık yemek molasında çalan telefonu her şeyi beklenmedik bir yöne çeker. 
Janey, David'a yaptığı, yapmaya çalıştığı sürpriz sırasında beklenmedik bir durumla karşılaşır. Onu arayamayacak kadar bile zamanı olmayan David, onların evinde ve birlikte seçtikleri yatağın içinde başka bir kadınladır. Aldatılmış olmanın şokunu atlatamayan Janey'nin anakara da arayabileceği ve o an yakın olmak istediği tek kişi Joe olur. Joe, olabilecek en hızlı şekilde yanına gider ve Janey i yıkılmış bir halde bulur. Teselli etmeye çalışırken bir yandan da kendini kaptırmamak ve Janey e olan duygularını ortaya çıkarmamak için çok uğraşır ama bu yakınlık Janey nin de onu fark etmesine ve aralarındaki çekimin artmasına sebep olur.
Tüm aileden gizlice başlayan ilişki ve karşı koyamadıkları bu şey giderek büyümektedir. Janey, joe ile yaşadıklarından sonra yıllardır aşk zannettiği şeyin gerçek duygularla hiç alakası olmadığını fark edecektir..  
****
"İkiniz barıştınız mı?"
"Sanırım, ama sonra her şeyi erkek kardeşlerine yumurtladı ve şimdi benim onu öldürmem gerekecek."
"Olamaz!" dedi Janey koridordan. " Öldürmene yardım edeceğim!"
****
İlk kitap gibi buda harikaydı ve bir güne bitti. Ne kadar zorlasam, ya azcık daha şu satırlarla mutlu olmak istiyorum desem de bitti :/ Seneye Marie Force ile girmiştim ve tüm yılımın öyle geçmesini istemiştim ve hey! dördüncü kitap çıktı bile *_* Yazarın anlatımı o kadar akıcı ve güzel, kendine bağlayıcı ki hemen Aşka Son Bir Şans demek istiyorum. Sonrada Aşka Tutunan Kalpler  *_*
Herkese Keyifli Günler!. ^^



10 Mart 2015 Salı

OTOHAYAT VI - Pickup Truck (Hafif Kamyonet 4x4) 2015 - 2016 Modeller Cenneti

Yine otomobillerle ilgili minik, minicik bir yazıya başlıyorum. (keşke aynı şeyi yorumlarımda da yapabilsem >_< ) 
İşin aslı, artık eskisi kadar otomobillerle ilgilenemiyorum. :/ Bilmiyorum belki aşırı tepki alıp milletin hayretle karşılamasından yoruldum, belki de bir şeyler zamanla azalıyor. 
Ama bu yazıyı yazmaya karar verdiğim her defada, beynimdeki o uykuda olan şeyler uyanıyor. Heyecanlı ve hevesli bir ruh haline bürünüyorum. 
Otomobiller hakkında yeni şeyler öğrenmek, Yeni modelleri keşfetmek beni her zaman, inanılmaz şekilde cezbetmiştir. Hatta okul yıllarında magazin programları yerine otomobil ve teknoloji programları İzleyip F1 takip ettiğim için -ki onu da birkaç yıldır pek takip edemiyorum- dışlanmış bile olabilirim. Bu durum büyüdükçe de değişmedi tabi. İnsanların araba alacakları zaman modeller hakkında soru sorabileceği, sohbet edebileceği biri haline gelmek harika bir şey.. ^_^
Bu tarz bir yazı yazarken hep arada kalıyorum. Acaba modelleri özellik/donanım şeklinde mi tanıtsam yoksa benim gözümden mi anlatsam. Görüldüğü üzere savaşı kendimce yazmak kazanıyor :P
Şu resim sonrası birde klasik pikap modelleri yazasım geldı *_*
Şuana kadar Jepp'lerden, SUV'lerden, markalardan ve tutkunu olduğum klasiklerden bahsettik. Pikaplar da bundan nasibini almazsa olur mu hiç?
 Yurdumun dört bir yani buram buram kar manzaralarıyla bezenmeye devam ederken, öte yandan açan çiçekler de baharın geldiğini ısrarla anlatıyor sanki. Bende kar, tepe, toprak, çamur derken 4x4 devi olarak gördüğüm pikapları bir gözden geçireyim dedim. 
Yeni modeller, yeni heyecanlar ve sahip olamadığım yeni aşklar.. :'(
Geniş bir kullanıcı yelpazesine ve kullanım ağına sahip olan bu tür, gerçekten can yakan modellere sahip.(Beni yaktığı kesin *_* ) Yeni çıkan modellere baktıkça gücün, kıvraklığın, dayanıklılığın ve karşı konulmaz cazibenin büyüsüne kapılıp gidiyorsunuz. İşte o tasarım harikası modellerden bazıları..
Chevrolet Colorado  

Chevrolet Silverado (Chevy = Aşk *_* )
Çif tekerlek *_*

Mitsubishi L200 Triton


Nissan Titan


Nissan Navara


Ram Laramie (Dodge'un-ki artık ismi Ram olarak geçiyor sanırım- bu modeli harika *_* )


Isuzu D-Max


Ford F-150 Raptor *_*



Ford Ranger


Tata Xenon


Toyota Tacoma



Toyota Tundra


Toyota Hilux


Wolkswagen Amarok


Hummer h3t Alpha


GMC Sierra ( *_* )


GMC Canyon


Honda Ridgeline 

Hyundai Santa Cruz Crossover Truck  (şimdiye kadarki modellerin en mini ve vahşisi sanırım *_* )

2015 - 2016 modelleriyle 4x4 lük güzeller geçidi oldu sanki bu ve ne kadar da azmış dimi? Bende aynını düşünmekten kendimi alamıyorum ^^
Herkese Keyifli Günler. (:



7 Mart 2015 Cumartesi

MEDCEZİR - EMİLY SNOW

Cooper yoğun bakışlarını bana çevirdi. " Şaka mı yapıyorsun, Wills? Hayatımda tanıştığım en zor insansın sen. "
Yanılıyordu. Ben zor biri değildim.
Sadece temkinliydim.

 Orjinal Adı : Tidal
Yazar : Emily Snow
Sayfa : 304
Yayın evi : Novella Yayınları
Çeviri : Gülfem Çırak
Tür : Günümüz Aşk
*****
Kitap, birçok oyuncunun, bizim haberlerini dört gözle  takip ettiklerimizin hayatlarının bir özeti gibiydi. Birçoğu bu tür bağımlılıklarla savaşıyor ve yansıyan yada yansımayan pek çok şey yaşıyor. 
Willow, çocuk yaşta oyunculuk yapmaya başlamış ve sayamadığı kadar çok filmde rol almış bir aktristir. Üç yıl öncesinde yaşadığı bir olay sayesinde ciddi bir çöküşe girmiş ve uyuşturucuya bulaşmıştır. Tedavi olmak için, altı ay rehabilitasyon merkezinde kaldıktan sonra hayatındaki kötü dönemleri geride bırakmaya karar vermiştir. Her ne kadar onun için sürpriz olsa da, Menajeri ve ailesinin onun için ayarladıkları rolü kabul eder. Film Hawaii'de geçmekte olan eski bir film, Medcezir'in uyarlanmış tekrar çekimidir. 
Willow tüm ekipten birkaç hafta önce Hawaii ye gitmek ve çekimler için sörf eğitimi almak zorundadır. Ayarlanan sörf hocası Cooper, oldukça ukala, kendini beğenmiş ve fazlasıyla yakışıklı biridir. Willow, yeni bir başlangıç yaparak mesleğini, sevdiği işi yapmaya ve kötü alışkanlıklarını geride bırakmaya çalışırken, ikili arasında karşı konulamaz bir çekim ortaya çıkar. İkisinin de kendine sakladıkları büyük sırları vardır..
" Kendime güvenim yok, " diye fısıldadım. İşaret parmağının ucunu yanağımda dolaştırdı.
Kulağımın arkasını okşayıp parmak uçlarını dövmemde gezdirdi. Burası ve karnımdaki yaranın oduğu yer hatıraların acısıyla yandı. "Bunu da düzeltebiliriz." 
"Ayrıca çok bencilim," dedim en sonunda.
"Tanrım, Wills, ben de öyleyim."
Harika bir kitaptı. Kendimi sonlara doğru frenleme çalışmalarıma rağmen o kadar kısa sürede bitti ki. :/  Kitabın verdiği tattan uzun süre faydalanmak istedim ama olmadı. Konusuyla, yazarın anlatımıyla ve hikayesiyle harika bir kitaptı ^^ 
Herkese Keyifli Günler (:
 Puanım:



4 Mart 2015 Çarşamba

Hindistan Rengarenk. Çünkü Aylardan Holi; Renklerin Festivali!

 Hindistan, baharın gelişini rengarenk kutlar. 
Baharın gelişinde, dolunayda kutlanan bu festival iki gün sürüyor ve ikinci günün gecesinde, saat 24:00 de yakılan büyük ateşle son buluyormuş. Ateş, festivale de ismini veren Hindu tanrısı Holika yı simgeliyormuş. 
" Kötülüklerin kralı Hiranyakaşipu, Hindu tanrısı Brahma tarafından ölümsüzlükle ödüllendirilir. Zamanla küstah ve kibirli biri olmaya başlayan Hiranyakaşipu, herkesin sadece ona itaat etmesini ister. Bunun üzerine oğlu Prablah, babasına karşı çıkar ve ona itaat etmeyi reddeder. Hiranyakaşipu birçok defa oğlu Prablah’ı öldürmeye çalışır ama her seferinde diğer tanrı Vishnu, Prablah’ı kurtarır. En sonunda Hiranyakaşipu, onu kız kardeşinin kucağında uyurken yakmayı planlar. Ancak kız kardeşi Holika’nın üzerindeki şal ateşte yanmamaktadır. Holika, kendi hayatını tehlikeye atıp kardeşi Prablah’ı kurtarmak için şalını üzerinden çıkarıp ona verir. Prablah kurtulur fakat Holika orada ölür. Hindu tanrısı Vishnu bunun üzerine Hiranyakaşipu’yu öldürerek yerine oğlunu getirir."
İyinin kötüye karşı zaferini simgeleyen holika dan esinlenerek bu festivale Holi adı verilir ve her yıl kutlanır. Son gece yakılan büyük ateşin küllerini üzerilerine sürerek ve birer parça yanlarına alıp evlerine götürerek gelecek yıl olan holi ye kadar tüm kötülüklerden korunacaklarına inanırlar. 
Biz bunun sadece filmlerde olan renkli kısmını biliyoruz tabi ki. Rengarenk boyaların savrulduğu, insanların özgürce dans edip kutladığı holi bayramı. O günlerde tüm Hindistan, sokaklar, dükkanlar, evler ve insanlar rengarenktir. Her rengin taşıdığı bir anlam ve renklerin de bir hikayesi vardır 

Kırmızı: Masumiyet
Yeşil: Canlılık, enerji
Mavİ: Sakinlik ve ağrıbaşlılık
Sarı: Dindarlık
Mitolojiye göre, Hint tanrısı Lord Krishna arkadaşı Radha’yı kıskanır çünkü kendisi karanlık bir tene sahipken Radha’nın teni rengârenktir. Küçük Krishna, doğanın bu adaletsizliği karşısında annesi Yashoda’ya dert yanar. Annesi oğlu Krishna’nın gönlünü almak için yüzünü Radha’nınki gibi kendi seçtiği renklerde boyamayı teklif eder. Krishna bu teklifi seve seve kabul eder ve yüzünü boyar. Daha sonra bu oyun popülerlik kazanır ve zamanla holi ile birleşerek bu festivale dönüşür..
*****
Holi deyince aklıma ilk gelen(hindistanı, sokaklarındaki o havayı yansıtmasa da renklerin cümbüşü izlemeye değer ^^ ) holi ile ilgili en güzel, izlemeyi sevdiğim videolardan biri;

 Ve En sevdiğim filmlerden biri olan Ram-leela - Lahu Munh Lag Gaya şarkısıyla yazıma son vereyim ^^
Kim bilir, Belki bir Holi festivaline bizimde yolumuz düşer. (:
Herkese Keyifli Günler ^^




2 Mart 2015 Pazartesi

Kargo Günlüklerim! (Dikkat!! Kitap olacak kadar uzun! )

Yine güzel bir gün ve PTT kargonun inanılmaz hızı sayesinde kavuştuğum, mutluluktan öldürecek kıvamda olan kargom.. O gün, bir kısım millet kar tatili sevinci yaşarken, diğer kısımda kar çilesiyle cebelleşirkene, ben mi? Bende, bana gelen harika kargonun tadını çıkartıyordum tabi ki.  ^^
Yazmak için bir hayli bekledim. >_< Anca fırsat buldum sayılır. Malumunuz harika! bir grip salgını var. E gelmişken bizim aileye uğramadan gidemezdi. :V Tarafınca çokça seviliriz de (:
Neyse efenim konuya dönecek olursam, tabi ki kargom, yani aramızda artık geleneksel bir olay halini almak üzere olan hediyeleşmemiz tabi ki Kütüphanemden Kitap Manzaraları'ndan başkasıyla değildi. 
Eve geldiğimde kapının önünde beni bekleyen koca kutuyla(gerçekten kocamandı *_*) karşılaşınca üzerine nasıl atladım, nasıl içeri, odama çekip açmaya başladım bilemiyorum. Ağzım kulaklarımla birleşmiş, hatta halay başı olmuş gibiydi. Kargo geleceğini biliyordum ama içerik konusunda birileri bana hayli ketum davrandı. Meraktan çatlatma noktasına getirip yinede söylemedi -_- 
Ama şekilde görüldüğü üzere öğrendim. Ama bu seferde mutluluktan ölebilirim *_* :'(
Kutuyu açarken içine bir sıralama vs. koymamıştı (hiç bana çekmemiiş :V ) Bende direk olarak kitaplara daldım ve onlardan başladım. Kitaplar!!.. Hiçk!! diyerek nefessiz kalmak, tarifi mümkün olmayan hisler duymak.. Her birine ayrı ayrı sarıldım diyebilirim. (Tam bu kısımda minnak bir itiraf. Bir kaç kitabı yüzsüzlük ederek ben istemiş olabilirim. >_< )
 Neyse konuya dönüyorum. İlk olarak kutunun üzerinden bana bakan Lider ile karşılaştım. [Serinin blogumdaki tek yorumlanmış kitabı olan Tuzak için Tık Tık! ] Ahh bu seri benim en sevdiklerim de liderliğe oynuyor. *_* Serimi tamamlamam için son iki kitabım kalmıştı ve ben yüzsüzlük ettim. ): Kütüphanemden Kitap Manzaraları sipariş verecekken ortak oldum. :( İçimde kırıntılarına rastlansa da itiraf ediyorum pişman değilim.. :V
Benim İçin Öl [ilk kitabın yorumu için Tık Tık! ] serisinin bende eksik olan ikinci kitabı ve novellası, son kitabı daha önce Nadir Kitaptan sipariş etmiştim ve böylece serim tamamlandı. Yine bir serim tamamlandı sözü ve yine bir yüzsüzlük portresi olabilir ama çaktırmamaya çalışıyorum :V
Sonraki bu kitaplar ise -biri hariç- sürprizdi *_* 
O 'biri' tabi ki Sherlock'tu. Kütüphanemden Kitap Manzaraları ile bütünleşmiş birkaç seriden sadece biri ve başlamam için teşvik primi niyetine ilk kitabı hediye etti *_* (Kapak rengine bayıldığımı söylemişmiydim *_* )
İtiraf etmeliyim Judith'in okumak istediğim birçok kitabı varken ben hiç başlamadım sayılabilir. Ve Sonsuza Kadar sürecek beraberliğimize bu kitapla başlayacağım *_*
Candace Camp ise KKM'nın sevdiği bir yazardı ve bende çok merak ediyordum. İlk fırsatta okuyacağım kitaplardan biri *_*
 Güllerin Fısıltısı ve Şeytanın Dansçısı, ismen bilip sulanmama rağmen listemin azcık gerilerinde kalmış kitaplardı. Yani hayallerde buluşacaktık-ki bir anda kavuştuk *_* ee ne derler dağ dağa kavuşmaz kitap bana kavuşur *_*
Ve son olarak yukarıdaki resimlerin hiçbirinde olmayan muhteşem kitabımm!!. Ölümcül Oyuncaklar - Gölge Avcısının El Kitabı'mm. Evet resimlerde yok. Çünkü görür görmez saldırdım ve karıştırmaya başladım. O kadar harika ki, tasarımı ve ilgi çekici içeriğiyle.. Resimleri çekerken de karıştırmaya devam ettiğim için tamamen aklımdan çıkmış ve onu koymayı unutmuşum -_- Tamamını okumak için sabırsızlanıyorum *_*
Kitapları kısaca anlattığıma göre, sıra kargodaki diğer can alıcı şeylere geldi demektir *_* 
Bağrıma basaraktan ayrılmayı reddettiğim oyalı yazmamm, KKM'nın biricik annesinden. Sana sürprizi var deyip duruyordu ama görünce çok mutlu oldum ve oyasına, el emeğine düşüncesine hayran oldumm.[Hönkürerek ağlamak istedim :'( ] ellerinden öpesim geldi. Tamam belki elle sınırlı kalmaz birkaç ta yanaktan öpücük çalardım, ama ne yapabilirim? Çok güzel değilmi? ♡_
El emeği demişken, bir başka el emeğinden bahsedeyim. Bu da KKM'nın kendi el emeği. *_* Yirim o elleri benn.. 3:) Kitap kılıfımmm *_* Bu günlerde kitap kapakları ailemin yüreğinin kaldırabileceğinden fazlası oldu. Kılıfım sayesinde her kitabı rahatça okuyabilcemm ki benn *_* Ön yüzünü göstermek isterdim ama maalesef. Çünkü çok özell ve kıymetli şeyler işlenmiş *_* Ucu kalpli ayracına ise ayrı öldüm *_*
Tam bir çaykolik olan bendeniz için harika poşet çaylar ve desenine vurulduğum nostaljik demlik kupam *_*
Son olarak ayraçlarımm ve minnak mafi defterimm. Üzerinde ayda oturan kedicikler varr *_* Tabi ki kullanmaya kıyamıycam.. *_* ♡_

*****
Yine çok konuştum ama daha az cümleyle anlatılacak bir kargo değildi. İçeriği bir yana, benim için taşıdığı anlamı ve içlerine gizlenmiş minnak notları, KKM'nın yazdığı mesajımsı mektubumm.. Her biri o kadar kıymetli ki.. Saatlerce anlatabilirim. *_* 

Tamam, gözünüz korkmasın çünkü burada kesiyorum. Kendi içimde mutlu olmaya devam edeyimm. ^^
Herkese Benden Çayy
Pardon Keyifli Günler :D