29 Aralık 2014 Pazartesi

KOVAN - LALINE PAULL

" Doğumu şaheser anamız, senin rahmin kutsaldır, evliliğin tektir, sonra Kraliçeliğin gelir. Ve sadece Kraliçe üreyebilir.  "
Orjinal Adı : The Bess
Yazar : Laline Paull
Sayfa : 462
Yayın evi : Martı Yayınları
Çeviri : Zeynep Yeşiltuna
Tür : Fantastik

*****
Arılar hepimiz için sadece bal yapan, çok çalışan ve şakaya gelmeyen hayvanlardır değil mi? 
Peki ya onların yaşam sistemini, üstlendikleri görevleri ve çevrede olan şeylerin, Dünyanın onların gözünden nasıl göründüğünü merak ettiğiniz oldu mu?
 Flora 717, aşırı varyasyonla anormal doğmuş, türünün olması gerekenden epey farklı bir temizlikçi arıdır. Cinsindeki diğer arıların konuşma yeteneği yokken onun konuşabiliyor oluşu cins kardeşi ve kovanın üstün arılarından olan Adaçayı rahibesinin dikkatini çeker ve onu öldürmek yerine daha önce onun cinsinin yapmadığı işlere koşar ve teste tabi tutar. 
Flora 717 elinden geldiği her alanda en iyi başarıyı yakalamaya çalışarak çok çalışır.  
Kovandaki tüm arıların ruhuna işlenmiş olan kraliçe sevgisi Flora da da fazlasıyla vardır. Bunu korumak ve sadık kalmak için elinden geleni yapar.
  Flora 717 kovanın kaderini değiştirecektir.
Kabul et
İtaat et
Hizmet et.
 Kitabı elime ilk aldığım anda kapağına ve tasarımına vurulduğumu itiraf etmeliyim. Okumaya başlarken nasıl bir hikayeyle karşılaşacağımı bilmiyordum. Hatta ilk sayfalarda arı maya tarzı bir şey sandığımı da söylemeliyim. 
Ama bu çok farklıydı. Evet farklı.. Okurken en sık tekrar ettiğim kelime.. 
Ama mükemmel bir farklılık. Daha önce okuduğum hiçbir fantastikle kıyaslanamaz. 
Ben arılarla çocukluğundan beri ilgili biriyim. Onlarca kovan arımız vardı ve fazla detaylı olmamakla birlikte çoğu şeylerini, yaşayış tarzlarını biliyorum diyebilirim. 
Tabi ki bu kitapla birlikte bakış açım tamamen değişmiş oldu. Onların kovandaki gürültülerini dinlerken pek çok kez ne konuşuyor olabileceklerini düşünmüşümdür.
Ve bu kitapla açıklığa kavuştu sanırım. (sizi gidi çenesi düşükleerr :)) ) 
Etkileyici bir kitaptı. 
Ne diyebilirim, hoş bir dokunuşa, arılara karşı farklı bir bakış açısına sahip olmak isteyen herkes tereddütsüz okumalı. Hele bir son söz var. Ah bittim ya...
 Kıllığına şuraya yazıp Spoiler vermek vardı ama ben iyi biriyim ve kitabı çok sevdim ^^
Küçük bir not: Dronlar çok sevimli ya. Babam çocukken onlardan yakalayarak bana verirdi. Tüm gün avuç içimde saklayarak o koca kafalarını okşadığımı ve kıllı sırtlarını sevdiğimi bilirim :) Eski günleri hatırlamak güzeldi. Ve ekleyeyim, hayır Dronlar yani erkek arılar ısırmıyor :) yada bana ısıran olmadı :D
Herkese Keyifli Günler.

Puanım :


27 Aralık 2014 Cumartesi

KOLİVA - YÜKSEK DAĞLARA DOĞRU (Yine Bir Şarkıda Takılı Kaldım -_- )

 Gecenin bilmem kaçında, milyonuncu kez bu şarkıyı dinlerken yazmaya karar verdim.. 
Bazen bir şarkı bizi çeker ya hani, bu yerli veya yabancı olabilir fark etmez. Sözlerini anlasak veya anlamasak bile, müziğin ritmi ve ezgisi sarar bizi.. 
İşte şuan tam da o moddayım. Beni böyle mest edenin de memleketimden izler taşıyan tınılar olması ayrı güzel tabi. Ne diyebilirim ki, bu tarz Karadeniz şarkılarına bayılıyorum..
Ve tesadüfen denk geldiğim bu şarkıyı cılkını çıkarıncaya kadar dinliyorum. Verdiği huzuru ve uyuşukluk hissini seviyorum. 
 Aaa bu şarkıyı bir diziden hatırlıyorum! diyebilirsiniz. 
Evet, Benim İçin Üzülme ve Sevdaluk gibi birkaç dizide kullanılmış ama dizi izlemeyen bir ben var benden içeru o yüzden anca keşfettim şarkıyı ve bağlandım diyebilirim. 
Harika bir yorum, etkileyici bir müzikle birleşince doyumsuz bir ziyafet halini almış.. Ben şahsen doyamadım ve grubu biraz araştırdım. 
Koliva; Laz ve Hemşin köylülerinin tarlalarını korumak için inşa ettikleri küçük avcı barınağına verilen isimmiş.(yukarıdaki resimde de görüldüğü gibi ) 
 Grubun üyeleri kendilerini Karadeniz kültürünün temsilci ve koruyucuları olarak gördükleri için bu ismi seçmişler.
 şarkılarında Kemençe ve tuluma ağırlık veriyorlar. 
 Konserlerinde ve albümlerinde Türkçe, Lazca, Hemşince, Rumca ve Megrelce şarkılar yer alıyor.
Kuruluş tarihi 2010 olan Koliva grubunun üyelerini de tanıtıp şarkıya geçmek istiyorum :)
İlhan Gülten (Vokal)
Caner Parlağı (Tulum)
Mehmet Erkan (Kemençe)
Kemal Gültekin (Akustik Gitar)
Mehmet Barış Başural (Elektrik Gitar, Klavye)
 Metin Eren Başural (Baş Gitar)
Sinan Sevim (Davul)
*****
Yüksek Dağlara Doğru parçasına ve Çıkmış olan albümdeki tüm şarkılara buradan ulaşabilirsiniz;

 Keyifli Günler :)

21 Aralık 2014 Pazar

OTOHAYAT IV - KARAVANLAR (Hadi İtiraf Edin, Onlar Hepimizin Hayalinde Var ^^ )

Otomobiller benim hayatımın büyük bir kısmını kapsadığı için, karavanlarla ilgili bir otohayat yazısı yazmam kaçınılmaz oldu. 
Evet her türlü iki, üç, dört ve üzeri tekerlekli ile yakinen ilgiliyim. ama bunların içinde bir tür var ki, onlar benim fırsat bulduğum ilk anda sahip olmak istediğim araçların içinde bir numara.. 
Tabi ki karavanlar..
Karavan mı yoksa ev mı alırsın deseler seyyar olanı lütfen demekten kendimi alamam sanırım. 
Hepimizin içinde bir karavana atlayıp Dünya (hadi gerçekçi olalım, en azından Türkiye) turuna çıkmak vardır.
 Düşünsenize manzaranın size doyumsuz geldiği bir noktada aracı park edip, el frenini çekip o kareyi evinin manzarası yaptığınızı. 
Bir bardak sıcak kahveyle-ki Karadenizlinin dibi olarak tercihim çaydan yana- o manzaranın tadını çıkardığınızı.  Gece olunca yanan gökyüzü kandillerinin muhteşem şovuna tanık olmaktan bahsetmiyorum bile.. Hele bir de Dolunay varsa.
 Yeni bir güne o manzara eşliğinde uyanmayı kim istemez ki. Sadece o anı yaşamayı.. 
Birçok kez bulduğumuz karavan resimlerine bakarak bu böyle hayaller kurmuş, hatta ilk nerede konaklayıp hangi manzaraya evimizi dahil edeceğimizi bile planlamış olabiliriz. Hepsinin tek bir başrolü vardır, tabi ki Karavanlar..
Şimdi kısaca (kısa olması için çalışacağım ama baştan uyarmalıyım. Bu uzun bir yazı :P ) size piyasadaki pek çok karavan modelinden hayalimi süsleyen ve buna yakın olanları tanıtmak istiyorum.
En yaygın olan tür, her halde minibüs üzerine oturtulan karavanlar. ( en azından filmlerde hep oyledir :P ) şimdi onlardan başlayarak bir göz atalım bakalım kaç çeşit karavan varmış..
 Karavan yapım şirketi abimizinde söylemiş olduğu gibi adresini kendin seç ;) 
 Ford'un 2000 minibüslerine ayrı hastayım ama karavan la da çok şirin olmuş ki ^^
  En çok kullanılan marka IVECO sanırım,
 
Yakışıyoda hani, doğruya doğru.. *_*
İşte hayalime benzer bir kare *_*
ve ben gaza basmış giderkene..
Sadece minibüs üzeri karavanlar yok, birçok tür var. Mesela aracınıza takıp götürebileceğiniz seyyar türler. 
Pino ve Caretta ismiyle iki tür olarak karşımıza çıkan çekme karavanların güzel yanları olsa da benim tarzım değil :)
 Pino, karavan dediğinizde karşınıza çıkan ilk tür. Farklı boyutlar ve isteğe göre çeşitler mevcut tabi..
Bu da Caretta denen tür. Şahsen ikisi arasındaki ayrımı bilmiyorum (utanç içindeyimm >_< ) ama izlenimlerime göre Caretta daha ufak hatlara sahip ve küçük araçlarla rahat taşınabilmek için.
 Bu arada bu türde bir karavan alıp aracımıza şak diye takamıyoruz maalesef. Bir kaç prosedür uygulayıp kullanımı yasallaştırmak gerekiyor :P
 Sırada bu tekerlekli yaşam alanımızı kendi parçamız yapabileceğimizin kanıtı birkaç örnek var. Uçuk kaçık birkaç da model tabi ki. ^^ 

 Aslında bu akıllıcaymış :D




Her biri çok şirinler ^^ 
Her zaman olduğu gibi assolistler en son çıkar tabi ki. Onlar karavan dünyasının yıldızları..
Zirveden bir giriş yaparak bu cici kızı, "eleMMent Palazzo" göstermek istedim. Kendisi dünyanın en pahallı karavanı. Som altın kaplama olarak üretilmiş ve Birleşik Arap Emirlikleri'nde, Dubai'de 3.1 milyon dolara (Yaklaşık 6 milyon TL) satışa çıkmış. Biz parayı hesaplayamazken o çoktaan satılmış bile :/
Bir de dıştan sulanalım pardon bakalım barı. :D
Ve bir sonraki en pahallı...
 Bu gördüklerinizin lüks bir villa yada bir kral dairesinden kareler olduğunu söylemek isterdim ama maalesef..
O, Avusturyalı karavan üreticisi Marchi'nin tasarladığı geleceğin karavanı... 50 metrekare yaşam alanı sunan ultra lüks özelliklere sahip eleMMent RV’nin fiyatı ise talebe göre değişiyormuş. 
 Konulan raylı sistem sayesinde iç alan 30 m2 den 50 m2  ye çıkabiliyormuş.. 
 Bu Tır'lara modifiye edilmiş karavanlar da çok şirin. Tır'lar başlı başına cezbediyor olsa da, beni bu hali ayrı çarpıyor *_*
Bu yukarıda gördüğünüze ise karavan demek haksızlık olabilir. Sarayvan nasıl? O_O
Hayır ağlamıyorum.. Sadece gözüme Karavan kaçtı :'(
Bunlarsa ömre bedel tasarımlar.. Bana hep, Kemal 
Sunal'ın Gülen Adam filmini anımsatır... 
 Ve bu da; geceleri kayan yıldızları ve ıslatmayan yağmur damlalarını, tane tane birbirine tutunan karları izleyebileceğimiz tavan camı olan hayallerimizin karavanı.. 
Sevgili, biricik, canım(...) diye uzayıp giden pekçok sevgi sözcüklerinin sahibi Kütüphanemden Kitap Manzaralarıyla pek çok ortak yönümüz ve paylaştığımız bir çok hayalimiz var. Meğer karavanımda da yalnız değilmişim.. İşte bunu fark ettiğimiz o sohbetten yola çıkarak isteği üzerine bu yazıyı yazdım, yazmaya çalıştım..
Ne diyebilirim ki dostum, hadi 
Yazımı buraya kadar okumuş olan var mı bilmiyorum (açıkçası pek sanmıyorum :P ) Yine de bana katlananlara selam olsun ^^
Herkese keyifli günler ^^

18 Aralık 2014 Perşembe

GÖRKEMLİ - MARCUS SAKEY

 "Oyunun sırrı şu ki, yeni başlayanlar -aslında orta düzeydekiler ve hatta bazen ustalar da- oyuna sadece bir taraftan bakmaya eğilimlidirler. Ama satrancın asıl hilesi karşı tarafın ne yaptığına dikkat etmektir. "
Orjinal Adı : Brilliance
Yazar : Marcus Sakey
Sayfa : 512
Yayın evi : Martı Yayınları
Çeviri : Uğur Portakal
Tür : Fantastik, Macera, Bilim Kurgu,
Seri : 
1 - Görkemli
2 - Kaosun Görkemli Dünyası
*****
Kitap beklemediğim kadar farklıydı
Okurken kendimi kaptırarak, kaç yerde 'yok artık O_O ' moduna girdim bilmiyorum. Zekice kurgulanmış usta bir bakış açısıydı. Kitap önceden kestiremeyeceğim şeylerle doluydu.
 Tıpkı John Smith gibi, yazarda usta bir satranç oyuncusu olmalı. Her bir sayfa, okuyucuyu şaşırtarak finale götürüyor ve harika bir haber... 
Kitabın devamı var!. 
İkinci bir kitabı okuyup, şaşırtıcı bir hikayeye daha tanık olma düşüncesi ne kadar harika ise, kitabın çıkmasını bekleme fikri de o kadar kötü :/ 
 Gel gelelim konumuza;
Hepimiz bir dahi olmayı isteriz dimi?. (Ben kitabı okuduktan sonra bu istekten o kadar emin olamıyorum. :/ )
 Peki ya dahi olmak veya üstün yetenekli olmak suç sayılsaydı ve babalar evlatlarına, kardeşler birbirlerine düşman olsaydı?.  
Dahiler; üstün yetenekleriyle terör olaylarına karışsaydı ve onları engelleyebilecek kimse olmasaydı?
" Çok tuhaf, değil mi? Çok da uzun olmayan bir süre önce her aile çocuğunun dahi olmasını isterdi. Şimdi ise..."
İşte böyle bir Dünya da, taşkınlıkları önlemek ve düzeni sağlamak adına kurulmuş bir birim olan AMD sayısız başarıya imza artmıştır.  
Nick Cooper da AMD'de görevli bir ajandır.  O da bir üst düzey dahi, yani onların verdikleri isimle Görkemli'dir. İnandığı dava uğruna verilen her görevi başarıyla tamamlar. 
Bu güne kadar yakalanamayan tek bir ve en tehlikeli Görkemli terörist vardır.. 
John Smıth!
 Ne kadar takip etseler de adamın dehası onu bulmalarını engeller. Ta ki yapılması planlanan en büyük saldırıya kadar. Menkul Değerler Binasını havaya uçurmak için çok güçlü bombalar yerleştirilmiştir. 
Cooper, zamana karşı verdiği bu yarışta her şeyi geride bırakarak kendini büyük bir oyunun tam ortasına atar. Artık hem bir av hemde avcıdır. Ve kısıtlı zamanda tamamlaması gereken bir görevi vardır. 
Tüm uğraşları sonrasında öğrendiği gerçekler onu çok farklı noktalara getirir...
Soluksuz okunacak bir kitap. Başlangıçta insanın kendisini bu farklı ve bambaşka, ama bir o kadarda olası dünyaya adapte etmesi zor oluyor. Gerçekçi bir fantastik ve olasılıklar insanı ürpertiyor. 
Gerçekten farklı bir hikaye ve olağanüstü bir kurgu isteyen herkes okumalı :) 
" ... tarihte savaşın gerekli olduğu anlar olduysa bile, kendi çocuklarımıza karşı başlatılan bir savaş haklı çıkamaz. Hayır, bu savaşı başlatmak isteyen insanlar bundan faydalanma peşinde..."
Keyifli günler ^^

Puanım :


14 Aralık 2014 Pazar

BANG BANG!

Yönetmen : Siddhart Anand
Tür : Aksiyon, Dram, Gerilim, Komedi, Romantik
Senaryo : Suresh Nair, Sujoy Ghosh
Yapımcı : Anil Kapoor
Yapım Yılı : 2014
Ülke : Hindistan
Süre : 154 dakika
Oyuncular : 
Hrithik Roshan,

Katrina Kaif,

Javed Jaffrey,

Jimmy Shergill,

*****
Hayatta hep bir gün yapacaklarımızın hayalini kurarız. 
Ama her zaman bir engel vardır. Gençken ailemiz, sonra işimiz ve en sonda eşimiz ve çocuklarımız. 
Harleen de bu hayali kuranlardan biridir. Rutin olarak gittiği bankada bir işi ve evde kendisine biraz daha girişken olup bir sevgili bulması  konusunda sürekli vaaz veren bir büyük annesi vardır. Hayalindeki o bir günün geleceğini beklerken iyice monotonlaşan hayatına dur demek ve büyük anne sözü dinleyip sevgili bulmak için gerçekaşk.com sitesine üye olur. Ayarlanan randevuda, daha önce hiç görmediği Vicky'i beklerken bambaşka biri çıkar karşısına.
Yıllarca beklemiş olduğu o 'bir gün' bugün diyerek onu etkileyerek kendine çeken bu yabancı, asla tahmin edemeyeceği biridir. Kendisini bir anda müthiş bir kovalamacanın içinde bulur.
 Gerçeği fark ettiğinde bu yabancıdan uzak durmak ister ama yaşamak için ona, onunla birlikte olmaya ve korumasına ihtiyacı vardır. Tek seçeneği ona güvenmektir. 
O adam çaldığı elmas ile Hindistan'ın kahramanı ilan edilmiş kişidir. Ne yazık ki bu gerçek bir hırsız olduğu ve peşinde polislerle birlikte elması isteyen kötü adamların da olduğu gerçeğini değiştirmez. 
Uluslar arası bir maceraya hazır olun..

Mükemmel ve abartılmamış aksiyon sahneleriyle, film gerçekten harikaydı. 
İlk fragman yayınlandığı andan itibaren bekliyor olmama rağmen- ki Bang Bang Geliyor! yazımda da görebileceğiniz gibi - anca izleyebildim. Soluk kesen bir filmdi. Gece çok geç saatte filmi açmış olmama rağmen, beş dakika, beş dakika daha diyerek sabah ettim resmen. Hele o denizdeki bölümler ve motor üzerindeki kovalamaca... 
Şu sahnede 'Hadi canım O.o ' modundaydım.. 
 Hrithik benim Bollywood dünyasındaki favori oyuncum. Tüm filmleri gibi Bang Bang'i de zevkle izledim. Yine harika bir oyunculuğa imza atmış. 

Katrina son zamanların yükselen yıldızı. Ardı ardına bir çok güzel filmlerde röl aldı ve Harleen olarak da etkileyici bir oyunculuk sergilemiş. Filmin uyarlama olduğunu söylemiştim ama, bence filmin Hollywood yapımı, Bang Bang'in gölgesinde kaldı. 
Kusura bakma Tom abi, Hrithik'i gördükten sonra o motora seninle birlikte binemem :D
Filmi izlemek isteyenler için link:
Hintfilmizle.com

Teaser ;

Film Müzikleri;
Tu Meri 
 Meherbaan 
Uff 
Bang Bang ;
 Bu klip de 1.25 saniyesindeki dans bana hrithik'in başka bir klibini anımsattı. e bari elim değmişken onuda koyayım dedim ^^
Bu şarkıyı + klibi çok severim de :)


Herkese iyi seyirler ^^